Tüp mide ameliyatı, midenin cerrahi bir prosedürle boru benzeri bir yapıya dönüştürülmesi işlemidir. Sindirim sistemimiz incelendiğinde, hemen hemen tüm organların boru şeklinde bir yapısı olduğunu fark ederiz. Yemek borusu ve bağırsaklar gibi organlar, bu ince ve uzun boru yapılarına sahip olan örneklerdir. Ancak, bu genel düzene bir istisna olarak mide, daha çok gıda depolayabilme kapasitesine sahip olması için, kese şeklinde bir yapıya sahiptir.

Tüp mide prosedürü, midenin büyük bir bölümünün geri dönüşü olmayacak şekilde çıkarılması ve bu organın yemek borusunun devamı gibi çalışacak şekilde bağırsaklara entegre edilmesi işlemidir. Bu operasyon sonucunda mide, tüp veya boru benzeri bir form kazanır, ancak burada bir yanılgıya düşmemek önemlidir: bu operasyonda mideye herhangi bir tüp veya yabancı cisim yerleştirilmez. Sadece mideye tüp benzeri bir form kazandırıldığı için, bu operasyon “tüp mide” olarak adlandırılır.

Tüp mide cerrahisinin etkileri yalnızca midenin hacminin küçültülmesi ile sınırlı değildir. Mide, tüp şekline getirilirken, mideden salgılanan ve açlık hissimizi kontrol eden hormonlar üzerinde de önemli bir etkisi vardır. Bu operasyon sonrasında yiyeceklere karşı olan arzumuz azalır ve beynimiz daha az açlık hissi yaşar. Yani, tüp mide ameliyatının etkisi sadece fiziksel düzlemde değil, aynı zamanda hormonal düzeyde de hissedilir.

 

Hangi Durumlarda Mide Küçültme Ameliyatı Tercih Edilir?

Mide küçültme ameliyatı, temel olarak morbid obezite tedavisi olarak kullanılır. Bu tür aşırı obeziteye eşlik eden birçok hastalık, tip 2 diyabet dahil olmak üzere, bu cerrahi tedaviden önemli oranda fayda sağlar. Fakat, eğer temel hedef obezite değil de tip 2 diyabet ise, bypass grubu ameliyatları genellikle daha başarılı sonuçlar verir.

Bununla birlikte, tüp mide operasyonu, aşırı obezite hastalarında bir geçiş ameliyatı olarak da kullanılabilir. Bu, bypass grubu ameliyatlarına hazırlık sürecinde tüp mide operasyonunun devreye girebileceği bir durumdur.

mide küçültme ameliyatı

Tüp Mide Ameliyatı İçin Uygun Kilo Aralığı Nedir?

Tüp mide operasyonu dahil obezite ameliyatlarına aday belirlenirken, fazla kilo miktarından ziyade vücut kitle indeksi (VKİ) esas alınır. VKİ, kilonun (kg) boyun karesine (m) bölünmesi ile hesaplanır. VKİ 18-25 arasında olan kişiler normal kabul edilirken, 25-30 arasında olanlar fazla kilolu, 30 ve üzeri olanlar ise obez kabul edilir. Tüp mide ameliyatına uygunluk için genellikle VKİ 35 ve üzeri olan ve obezitenin getirdiği rahatsızlıkları yaşayan hastalar kabul edilir. Ancak VKİ’si 40 ve üzeri olan kişiler, herhangi bir ek sağlık sorunu olmasa dahi tüp mide cerrahisi için uygundur.

Fakat VKİ hesaplamalarında bir istisna bulunmaktadır. Diyabet hastaları için durum biraz farklıdır. Eğer hastanın diyabeti tüm diyet ve medikal tedavi denemelerine rağmen kontrol altına alınamıyorsa, VKİ 30-35 arasında bile olsa, hastanın metabolik cerrahi için uygun olduğu kabul edilir.

Sonuç olarak, mide küçültme operasyonu, belirli durumları olan hastalar için etkili bir çözüm olabilir. Ancak bu operasyonun uygulanabilirliği ve sonuçları, hastanın özel durumuna, VKİ’sine,  yaşına ve diğer faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Bu nedenle, tüp mide ameliyatını düşünen bir kişi, bu süreç hakkında geniş bir bilgi edinmeli ve bu operasyonun kendi özel durumu için en uygun seçenek olup olmadığını belirlemek için bir sağlık profesyoneli ile görüşmelidir.

Mide Küçültme Ameliyatı Nasıl Gerçekleştirilir?

mide küçültme ameliyatı nasıl yapılır

Mide küçültme ameliyatı genellikle genel anestezi altında gerçekleştirilir ve büyük oranda laparoskopik yöntemlerle yapılır. Cerrahın ve hastanın durumuna bağlı olarak, tek bir delikten veya 4-5 delikten, hatta robotik cerrahi ile de gerçekleştirilebilir. Delikler genellikle çok küçük olduğundan, estetik açıdan ilerleyen süreçte sorun teşkil etmez.

Operasyon sırasında, mideyi aşırı küçültme hatasını önlemek için, yemek borusunun çapına uygun bir kalibrasyon tüpü mideye yerleştirilir. Bu kalibrasyon tüpü sayesinde, mide ve yemek borusunun devamlılığı korunurken, aşırı daralma ve tıkanma gibi durumlar başarılı bir şekilde engellenebilmektedir.

Damarlanma ve kanama ile ilgili önlem alındıktan sonra, mide özel kesici ve kapama aletleri (zımbalama) ile baştan sona kesilir. İşlem tamamlandığında, operasyonun başında yerleştirilen kalibrasyon tüpü çıkarılır.

Ameliyat sırasında, sızıntı olup olmadığı bir veya birden fazla farklı teknik ile kontrol edilir. Bu kontroller, ameliyat sonrası süreçte de yapılabilmektedir.

Hangi Hastalar için Tüp Mide Ameliyatı Uygundur?

Tüp mide cerrahisi, genellikle morbid obezite hastaları için tercih edilir. Tip 2 diyabet hastaları üzerinde de olumlu sonuçlar alınabilen bu ameliyat, klasik metabolik cerrahi ve mide bypass ameliyatlarına bir alternatif olarak kabul edilir. Fakat, diyabetin kontrol edilemediği durumlar ya da ileri seviye reflü problemi yaşayan kişiler için tüp mide operasyonu önerilmiyor. Aksine, tüp mide operasyonu, ilerleyen dönemde mide bypassı veya Duodenal Switch gibi diğer ameliyat tekniklerine dönüştürülebilir.

Tüp Mide Cerrahisi Öncesi ve Ameliyat Günü Dikkat Edilmesi Gerekenler

Tüp mide operasyonuna girmeden önce hastalar geniş çaplı tetkiklere tabi tutulurlar. Mide ülseri veya kalp rahatsızlığı gibi mide küçültme ameliyatına engel olabilecek durumlar araştırılır ve gerekirse önceden tedavi edilir. Hasta, diyet uzmanları ve psikiyatri uzmanları tarafından da değerlendirilir ve ameliyat için uygun olup olmadığına karar verilir. Ameliyat gününde hasta genellikle hastaneye yatar ve ameliyat sonrası 2-3 gün hastanede kalır.

Karaciğer yağlanması sorunu olan ve ciddi kilo problemi bulunan hastalar, mide küçültme ameliyatından önce genellikle 10-15 günlük özel bir diyet programına tabi tutulurlar. Bu diyet programı, ameliyatın daha az riskli hale gelmesi için karaciğerin küçültülmesini hedefler.

Tüp Mide Operasyonunun Yaş Sınırı Var mı?

Tüp mide operasyonu genellikle 18 yaşını doldurmuş bireylerde uygulanır. Ancak, yeterli kilo veremeyen ve ciddi metabolizma sorunları yaşayan çocuklar için, nadiren de olsa, mide küçültme operasyonu düşünülebilir. Ancak bu durum istisnai olarak kabul edilir ve genellikle 18 yaşından önce mide küçültme operasyonu önerilmez. Üst yaş sınırı genellikle 65 olarak kabul edilirken, genel durumu iyi olan ve cerrahiye gerçekleştirilebilir.

Tüp Mide Ameliyatı ile Kilo Kaybı Nasıl Sağlanır?

Tüp mide ameliyatı sürecinde, midenin büyüklüğü önemli ölçüde azaltılır, bu da hastanın tüketebileceği gıda miktarını sınırlar. Bu azalmayla birlikte, ‘açlık hormonu’ olarak da bilinen Ghrelin’in salgılanması da önemli derecede düşer. Bu durum, hastanın iştahının azalmasına ve daha çabuk doymasına yol açar. Mide küçültme operasyonu sonrası hastaların daha az yiyecek ihtiyacı olacağı için, tükettikleri gıdaların kaliteli ve besin değeri yüksek olması çok önemlidir.

Tüp Mide Cerrahisi Kimler İçin Uygun Değildir?

Tüp mide cerrahisi, aktif kalp hastalığı veya kanser gibi ciddi sağlık sorunları olan kişiler için genellikle önerilmez. Ayrıca, kendi durumlarını tam olarak anlayamayacak mental durumda olan kişilere de bu tür bir operasyon genellikle tavsiye edilmez. Ayrıca, ciddi reflüsü olan veya postoperatif diyet protokollerini takip etmeyecek hastalar için tüp mide operasyonuna genellikle uygun değildir.

Mide Küçültme Operasyonu ile Kilo Kaybı Nasıl Sağlanır?

Mide küçültme operasyonu sürecinde, midenin büyüklüğü önemli ölçüde azaltılır, bu da hastanın tüketebileceği gıda miktarını sınırlar. Bu azalmayla birlikte, ‘açlık hormonu’ olarak da bilinen Ghrelin’in salgılanması da önemli derecede düşer. Bu durum, hastanın iştahının azalmasına ve daha çabuk doymasına yol açar. Tüp mide operasyonu sonrası hastaların daha az yiyecek ihtiyacı olacağı için, tükettikleri gıdaların kaliteli ve besin değeri yüksek olması çok önemlidir.

Mide Küçültme Ameliyatı Kimler İçin Uygun Değildir?

Mide küçültme ameliyatı, aktif kalp hastalığı veya kanser gibi ciddi sağlık sorunları olan kişiler için genellikle önerilmez. Ayrıca, kendi durumlarını tam olarak anlayamayacak mental durumda olan kişilere de bu tür bir operasyon genellikle tavsiye edilmez. Ayrıca, ciddi reflüsü olan veya postoperatif diyet protokollerini takip etmeyecek hastalar için tüp mide operasyonu genellikle uygun değildir.

Tüp Mide Ameliyatı Avantajları Nelerdir?

Tüp mide operasyonu, obezite tedavisi için kullanılan diğer yöntemlere göre bir dizi avantaja sahiptir.

Ameliyat olmamaya göre avantajları: Obezite cerrahisi, diyet, egzersiz veya ilaç kullanımı gibi diğer tedavi yöntemlerinden daha etkilidir. Özellikle mide küçültme operasyonu, kilo verme ve obeziteyle ilişkili komplikasyonların önlenmesi konusunda son derece etkilidir.

Diğer cerrahi yöntemlere göre avantajları: Tüp mide ameliyatı, eski cerrahi yöntemlere göre daha etkili sonuçlar verir. Ayrıca, bu operasyon sırasında gıdanın sindirim süreci doğal bir şekilde ilerler, bu da onu daha anatomik uyumlu bir cerrahi prosedür yapar. Tüp mide operasyonu, genellikle daha kısa ve daha az komplikasyon riski taşıyan bir prosedürdür ve dünya genelinde en yaygın olarak uygulanan obezite cerrahi yöntemidir.

tüp mide ameliyatı

Tüp Mide Ameliyatı Fiyatlarını Etkileyen Faktörler Nelerdir?

Tüp mide ameliyatı fiyatlarını etkileyen faktörler arasında, operasyonu gerçekleştirecek olan hastanenin donanımı, kullanılan malzemenin kalitesi, hastanede ve yoğun bakımda kalış süresi ve ameliyat sonrası komplikasyonların riski yer alır. Daha kaliteli malzemeler ve daha donanımlı hastaneler, doğal olarak tüp mide ameliyatının fiyatını yükseltebilir.

Mide küçültme ameliyatı fiyatları hakkında detaylı bilgi için Whatsapp iletişim hattımıza ulaşabilirsiniz.

whatsapp

Sıkça Sorulan Sorular

Tüp Mide Cerrahisi Sonrası Nasıl Beslenilmeli?

Tüp mide cerrahisi sonrasında, beslenme ve yaşam tarzı değişikliklerine dikkat etmek çok önemlidir. Bu değişiklikler, midenin normalden fazla büyümesini önlemeye yardımcı olur. Beslenme düzeninde, gazlı içeceklerden kaçınılmalı ve ilk 10-14 gün boyunca sıvı beslenmeye özen gösterilmelidir. Ayrıca, sıvı ve katı gıdaların aynı anda tüketilmemesi gerekmektedir.

Mide Küçültme Operasyonu ve Gastrik By pass Arasındaki Fark Nedir?

Mide küçültme operasyonu ve gastrik by pass ameliyatı arasındaki ana fark, ameliyatın uygulama şeklidir. Her iki ameliyatta da mide hacmi küçültülür, ancak gastrik by pass ameliyatında, mide ikiye ayrılır ve bir parçası bağırsağın ortalarına bağlanır. Bu, yiyeceklerin 12 parmak bağırsağından geçmemesini sağlar. Mide küçültme ameliyatında ise, yiyeceklerin sindirim sistemi boyunca ilerlemesinde herhangi bir değişiklik yapılmaz. Her iki ameliyatın da kilo verme konusunda başarılı sonuçları vardır, ancak Tip 2 diyabet ve mide reflüsü problemleri olan hastalar için, gastrik by pass ameliyatının daha yüz güldürücü sonuçlar verdiği görülmüştür. Her ne kadar tüp mide cerrahisi ve gastrik by pass ameliyatı benzerlikler taşısa da, hangi ameliyatın daha uygun olduğuna karar vermek hastanın genel sağlık durumu, mevcut tıbbi durumları ve yaşam tarzı hedefleri dikkate alınarak yapılmalıdır. Her iki operasyon da obezite ve obeziteye bağlı hastalıkların tedavisinde etkili birer yöntem olup, uzman bir doktorun tavsiyesi üzerine uygulanmalıdır.

Tüp Mide Cerrahisi Sonrasında İz Kalır Mı?

Mide küçültme operasyonu genellikle laparoskopik, yani kapalı yöntemle gerçekleştirilir. Delik sayısı hasta durumuna göre belirlenir ve her deliğin çapı yaklaşık 1-1,5 cm olup, estetik yöntemlerle kapatılır. Tüp mide ameliyatından sonraki izler genellikle çok küçüktür ve estetik açıdan önemli bir sorun oluşturmazlar.

Tüp Mide Cerrahisi Sonrasında Kabızlık Olur Mu?

Mide küçültme operasyonu sonrası kabızlık, genellikle hastanın beslenme düzeniyle ilişkilidir. Yeterince su içmeyen ve yeterli lifli gıda tüketmeyen hastalarda kabızlık görülebilir. Ancak, düzenli ve sağlıklı beslenildiği takdirde kabızlık sorunu yaşanmaz.

Tüp Mide Operasyonu Sonrası Saç Dökülmesi

Mide küçültme operasyonu sonrasında nadiren saç dökülmesi yaşanabilir. Bu genellikle saçı besleyen maddelerin yetersizliğine bağlıdır. Saç dökülmesinin en önemli sebeplerinden biri protein eksikliği olup, B vitaminleri, folik asit, demir ve çinko eksikliği de saç dökülmesine neden olabilir. Bu durumla karşılaşıldığında, hasta kan değerlerini kontrol ettirmeli ve eksik olan maddelerin yerine konması gerekmektedir.

Tüp Mide Operasyonu Sonrasında Kilo Alımı

Mide küçültme operasyonu sonrası tekrar kilo alınması mümkündür. Özellikle ameliyat sonrası takiplerini aksatan ve yeni yaşam düzenine uyum sağlamayan hastalar arasında kilo alımı sıkça görülür. Fazla kalorili beslenme, kilo alımına yol açar. Bu nedenle, mide küçültme ameliyatı sonrasında beslenme düzenine dikkat etmek çok önemlidir.

Tüp Mide Operasyonu Sonrasında Üşüme

Mide küçültme operasyonu sonrasında kilo kaybı ile birlikte vücuttaki yağ dokusu azalır. Bu, vücut ısısını koruma yeteneğini etkileyebilir ve üşümeye neden olabilir. Ancak bu durum geçici olup, vücut yeni kilosuna uyum sağladıkça üşüme hissi kaybolur.