meme kanseri

Meme kanseri, dünya genelinde kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biridir. İstatistiklere göre her 8 kadından biri hayatının belirli bir döneminde meme kanseriyle karşı karşıya kalır. Erken teşhis ve tedavi ile meme kanserini atlatabilmek mümkündür. Kanser hücreleri genellikle sütün üretildiği meme lobüllerinde veya süt drenaj kanallarında gerçekleşir. Genellikle menopoz döneminde meme kanseri görülme oranı daha fazladır. Ancak daha erken yaşlarda veya menopoz harici dönemlerde de meme kanseri ile karşılaşmak mümkündür.

Meme Kanseri Nedir?

Meme kanseri, meme dokusunda bulunan hücrelerin mutasyon sonucu değişmeye başlaması ve bu değişen hücrelerin kontrolsüz bir şekilde üremeye ve büyümeye devam etmesi sonucu tümör adı verilen kanserli doku kitleleri oluşması olarak tanımlanır. Hem kadın hem de erkeklerde görülebilen meme kanseri genellikle 50 yaş üstü kadınlarda gelişen bir kanser türüdür. Günümüzde meme kanseri 35 yaş ve üstü kadınlarda da görülmeye başlamıştır.

Meme kanseri diğer kanser türlerinde olduğu gibi erken teşhis ve tedavi gerektiren bir kanser türüdür. Metastaz riski taşıyan bu kanser türü ilerlemesi halinde diğer dokulara da yayılım gösterebilir. Göğüs bölgesinde hissedilen şişlik, yumru veya meme dokusunda kalınlaşma hissiyatı meme kanserinin ilk evlerinde en yaygın görülen semptomlar arasında yer alır. Bu tür semptomlar ile karşılaşılması halinde kişiler mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.

Türleri Nelerdir?

Meme kanseri şüphesiyle bir sağlık kuruluşuna başvuran kişi öncelikle genel cerrah tarafından muayene altına alınır ve hastanın klinik bulguları incelenerek kanser şüphesini değerlendirir. Ardından ihtiyaç duyulması halinde çeşitli radyolojik tetkikler ve biyopsi ile yapılan patoloji incelemesi ardından kitlenin kanserli olup olmadığı, kanserli olması halindeyse hangi türde olduğu tespit edilir. Bu noktada iki meme kanseri türü gündeme gelir. Bunlardan ilki invaziv yani yayılım gösteren karsinomadır. Tümör gelişmeye başlayan bölgenin üst katmanından daha ileri yayılması olarak tanımlanan invaziz karsinoma, en sık karşılaşılan meme kanseri türüdür. Meme kanallarını oluşturan hücrelerde çıkan duktal karsinom en sık karşılaşılan invaziv karsinoma çeşididir.

Noninvaziv karsinoma, yayılma göstermeyen meme kanseri türüdür. Gelişen tümör sadece meme dokusunda sınırlı kalır ve metastaz riski taşımaz.

Meme Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Meme kanseri gelişmeye başlaması halinde kişi tarafından fark edilebilecek bazı semptomlar açığa çıkabilir. Meme kanserinde en sık karşılaşılan belirtiler koltuk altında veya memede geçmeyen şişlik, meme ucunda veya derisinde şişlik ve kızarıklık, meme boyutunda veya şeklinde değişiklikler gibi sıralanabilir. Bu tür belirtilerin haricinde aşağıda yer alan semptomlarda meme kanseri belirtisi olarak sıralanabilir:

  • Meme bölgesinde ağrı
  • Meme ucunun içe doğru dönmesi
  • Meme başından kanlı veya şeffaf akıntı gelmesi
  • Memenin büyüklüğüne veya şeklinde değişiklik gelişmesi
  • Meme başında bir içe çökme gelişmesi
  • Meme, meme başı veya areolada deri ya da renk değişikliği

Kanser Gelişimine Neden Olabilecek Risk Faktörleri Nelerdir?

Meme kanseri, meme dokusunda bulunan hücrelerin anormal bir şekilde büyümesi ve tümörlü dokulara dönüşmesi sonucu açığa çıkar. Bazı faktörler hücrelerde bu tür değişimler olmasını tetikleyebilir. Özellikle aile geçmişinde meme kanseri vakası bulunan kişilerde meme kanseri ile karşılaşma oranı daha yüksektir. Genetik faktörlerin haricinde meme kanseri gelişiminde rol alabilecek risk faktörleri aşağıdaki şekilde sıralanabilir:

  • Hareketsiz yaşam
  • Yaş faktörü (40 yaş ve üzeri olmak)
  • Kadın cinsiyetine sahip olmak
  • Sigara ve alkol tüketimi
  • Obezite veya fazla kiloluluk
  • Hormon replasman tedavisi (HRT) geçmişi
  • Radyasyona veya kimyasala maruz kalma
  • Üreme geçmişi
  • Göğüs dokusunun yoğun bir yapıda olması

Meme Kanserinde Kullanılan Tanı Yöntemleri Nelerdir?

Meme kanseri tanısı için öncelikle hekim hastanın ve ailesinin tıbbi öyküsüne yönelik sorular sorar ve ardından fiziki muayene yapar. Gerçekleştirilecek olan fiziki muayenede meme yapısındaki değişiklikler incelenir ve meme dokusunda kist olup olmadığı elle muayene edilir. Şüpheli bir bulguya rastlanılması halinde mamografi veya meme ultrasonu gibi yöntemler ile meme içi dokusu görüntülenir. Bazı durumlarda duktoskopi ve duktografi gibi meme ucundan giriş yapılan yöntemler ile daha detaylı incelemeler sağlanır. Şüpheli bir doku ile karşılaşılması ardından PET çekimlerine başvurulur. PET çekimiyle gelişen kitlenin iyi huylu veya kötü huylu olduğu tespit edilir. Kanser evresini belirlemek için biyopsi örneği alınır. İnce iğne, kalın iğne veya stereotaksik biyopsi yöntemleri ile meme dokusundan örnek alınır ve alınan örnek laboratuvar ortamında incelenir. PET ve biyopsi incelemeleri ardından hastaya meme kanseri teşhisi konulabilir. Bulunulan evreye göre ise tedavi planlaması yapılır.

Meme Kanseri Tedavisi

Meme kanseri tedavisi, hastanın genel sağlık durumu ve kanserin evresine göre kişiye özel planlanan bir tedavi sürecidir. Tedavi kapsamında cerrahi müdahalelere, radyoterapi, kemoterapi ve hormono terapi yöntemlerine başvurulabilir.

Cerrahi Tedavi

Meme kanserinin ileri evrelerde olmadığı vakalarda ilk adım olarak cerrahi müdahalelere başvurulur. Cerrahi müdahale kapsamında kanserli dokunun meme dokusundan çıkarılması sağlanır. Çevredeki lenf dokularında şüpheli dokuya rastlanılması halinde meme dokusu çıkarılırken koltukaltı lenf nodları da temizlenir. Hasta için cerrahi müdahalenin uygun görülmesi halinde farklı teknikler uygulanabilir. Uygulanan teknikler memenin belirli bir kısmının alınması veya tamamının alınmasına yönelik değişiklikler gösterir. Günümüzde tıbbi gelişmeler sayesinde sadece kanserli bölgenin çıkarılması işlemi daha sık uygulanır.

Cerrahi müdahale dahilinde memenin tamamının alınması gerektiği noktalarda gerekli dokuların çıkarılması ardından hastalar plastik cerrahi teknikleriyle meme rekonstrüksiyonu yaptırabilir.

Radyoterapi

Radyoterapi bir diğer adıyla ışın tedavisi, X ışınlarının meme bölgesine ve koltuk altına uygulanmasıyla buradaki kanser hücrelerinin yok edilmesi üzerine yapılan bir işlemdir. Günümüzde en sık harici ışınlama yöntemleri kullanılır. Genellikle cerrahi müdahaleden sonra olası bir kanser hücresinin varlığını sonlandırmak üzere radyoterapi uygulamalarına başvurulur. Operasyondan sonra gelen 4 ile 6 hafta boyunca radyoterapi uygulanır. Terapi kapsamında kullanılan X ışınları, harici olarak meme ve bazen de koltuk altı bölgelerini hedefleyerek Haftanın 5 günü olacak şekilde hastaya uygulanır. Radyoterapi bazı kişilerde yan etki yaratabilen bir tedavi yöntemidir. Radyoterapi nedeniyle hastalarda halsizlik şikayetleri gelişebilir. Meme dokusunda şişkinlik ve ağırlık hissi oluşabilir. Tedavi gören bölgede deri renginde değişimler olabilir. Ancak bu belirtilerin hepsi tedavinin tamamlanması ardından gelen bir yıl içerisinde kendiliğinden geçer.

Kemoterapi

Kemoterapi bir diğer adıyla ilaç tedavisi kanser hücrelerinin ölmesini sağlayan ilaçların kullanıldığı bir tedavidir. Tedavi kapsamında hastalar ağızdan veya damar yoluyla kemoterapi ilaçları alır. Hastanın durumuna göre farklı ilaç kombinasyonları uygulanabilir. Kemoterapi kürler halinde uygulanır ve genellikle 4 ila 6 kür planlanır. Genellikle 3 haftada bir kür alımı sağlanır ve 3 ila 5 ay arasında kemoterapi süreci tamamlanır.

Bazı vakalarda cerrahi müdahalelerden sonra yine kemoterapi tedavisine ihtiyaç duyulabilir. Doku temizliğinden sonra bölgede herhangi bir kanser hücresi bulunmadığı durumlarda da önlem amaçlı kemoterapi uygulanabilir. Bu tür tedaviler adjuvan kemoterapi olarak adlandırılır. Kemoterapi tedavileri kapsamında neoadjuvan tedavileri de uygulanır. Bu tür tedaviler genellikle üçüncü evre kanser hastalarına uygulanır. Tedaviyle mevcuttaki tümör boyutunun küçülmesi ve hastanın cerrahi müdahale için uygun hale gelmesi sağlanır.

Hormona Terapi

Hastada gelişen meme kanseri türüne göre hormona terapi bir diğer adıyla hormon tedavisine başvurulabilir. Bazı meme kanseri hücreleri östrojen hormonuna karşı duyarlı olmasını sağlayan hormon reseptörlerine sahiptir. Vücuttaki östrojen hormonu bu hücrelerin büyümesine veya sayılarının artırmasına sebep olabilir. Hormon tedavisi ile östrojen etkisi sınırlandırılarak östrojen reseptörü içeren kanser hücrelerinin gelişmesi önlenebilir.

Meme kanseri tedavisi hakkında detaylı bilgi için Whatsapp iletişim hattımıza ulaşabilirsiniz.

whatsapp